Son zamanlarda gündemde olan şu trafik kazası:

Yazar Eylem Tok’un oğlu T.C., ATV tipi araca çapması sonucu bir kişi ölmüş ve birden fazla kişi de yaralanmıştı.

Bu olay üzerine Eylem Tok, oğlunu Mısır ve ardından ABD’ye kaçırdı. Oğlunun ABD vatandaşı olduğundan dolayı Türkiye, T.C. için iade talebinde bulundu. ABD’nin suçluyu iade etmesine ise olumsuz bakılıyor.

Gücü elinde bulunduran varlıklı kişiler, çifte standartlarını son derece iyi bir şekilde kullanıyor.

Daha önce de duymuşsunuzdur. Varlıklı ve gücü elinde bulunduran kişilerin buna benzer suçlara karışıp çeşitli şekillerde suçtan sıyrılmaya çalışırlar. Bu olay ise bu gibi durumların son örneğidir.

Adalet bakanı, konu hakkında gerekli olan işlemlerin yapıldığını ve süreci takip ettiklerini belirtti.

Olumlu bir yanıtın gelmesini umut ediyorum.

Son derece utanç verici, can sıkıcı bir durum.

ABD’nin daha önceki suçluları iade etmediği gibi bu suçluyu da iade etmesi ise düşük bir ihtimal.

Ülkemizde gücü olan bazı kişiler, çok daha pis suçlar işlese dahi bu suçlarından bin bir çeşit yolla sıyrılmaya çalışırlar. Acıyı çeken ise gariban bir aile olur.

UZAK DURULACAK İNSAN TİPLERİNDEN…

Bir insan, size küçük veya büyük bir iyilik yapar. Bu iyiliği ise sizin yüzünüze yıllar geçse de vurur.

Yaptığı iyilikten söz ederek böbürlenir.

Son zamanlarda bu tip insan örneğini ne yazık ki İBB başkanı Ekrem İmamoğlu katıldığı bir televizyon programında gösterdi.

Recep Tayyip Erdoğan’a ısmarladığı köfteden bahseden İmamoğlu, “Ben 23 – 24 yaşındayken lokantamıza geldi, köfte yedi. Parasını almadım. Ömür boyu da o borcu ödeyemeyecek” dedi.

Seçimleri kaybederse İstanbullulara ne der acaba?

Çok iyi çalışmalar yaptığını söyleyerek “İstanbullular benim hakkımı ödeyemez” diyebilir.

Yaptığı çalışmalardan böbürlenip suçu İstanbullulara mı atar acaba?

ŞAFAK IŞIK